28 Şubat 2010 Pazar

Racing Pod (Thanks To Digital-Tutors)

Çoktandır Gondvana için birşeyler yapamamıştım; dolayısıyla bu haftasonu tamamen proje ile ilgilenmek zorunda kaldım. Gondvana'da kullanacağım hava araçları için güzel bir temel oluşturan Racing-Pod, Polygon ve Nurbs tekniklerini yakışıklı bir geometri oluştururak biçimlendirmeme olanak sağladı. Modeli yaparken adım adım D.Tutors'u izlemedim ama ortaya aşağı yukarı benzer bir sonuç çıktı. (Zaten çok zor bir model değil...)


Bunun üzerine kablolar, mekanik aksam, buhar kanalları, elektronik devreler vs. eklediğimde çok daha güzel olacak ama base mesh, başarıyla tamamlanmış durumda... Modelleme yaparken yine Maya ile ilgili birkaç not aldım; onları da burada paylaşmak istiyorum.

Tutorialların genelinde mentor'ların çoğu Shelf ya da Hotbox kullanmaz. Halbuki Maya'nın Shelf'i gerçekten çok işse yarıyor. Shelf kullanımı ile ilgili birkaç aylık kullanıcıların bildiği bazı trick'ler var ama eğer yeni başlıyorsanız bu trick'leri hemen burada paylaşalım.

1) Shelf'in içine MEL Script komutu atabilirsiniz. Yapmanız gereken Script Editor'de yazmış olduğunuz Mel kodunu seçip, mouse'un orta tuşuyla sürükleyerek Custom Shelf'inizin üzerine bırakmak...

2) Özelleştirdiğiniz herhangi bir komutu, Preset olarak Shelf'e atayabilirsiniz. Örneğin bir Poly Cube yarattınız ve buna belirli özellikler verdiniz. Modelinizin History'si Script Editör'de Mel kodları olarak yer alır. Bu kodları Shelf'e atayarak, aynı modeli gelecek sefer tek tıkta oluşturabilirsiniz. (Photoshop'ta action yaratmak gibi...)

3) Menü ağacındaki herhangi bir komutun üzerine gelip Shift + CTRL + Sol Tık yaparsanız, üstüne tıkladığınız  komut o an geçerli olan Shelf'e atanır.

4) Shelf Editor'ü kullanarak, özelleştirdiğiniz Shelf iconlarına açıklama yazabilirsiniz. Böylece projenin üstünden aylar geçtikten sonra "Bu ne işe yarıyodu lan?" gibi bir düşünce oluşmak zorunda kalmaz...

5) Shelf'ten icon silmek için Mouse'un orta tuşuyla sürükleyip, sağ taraftaki çöp kutusunun üzerine bırakıyorsunuz.

MODELLEME İLE İLGİLİ BİRKAÇ DETAY:

1) Sweep Dreams

Nurbs objeler üzerindeki Sweep eğrilerini saklamak için, (eğer modeliniz default axis ve grid center üzerindeyse) Rotate Z kutusuna -90 değerini yazın. Sweep eğrisi ne diye soruyorsanız, Nurbs primitive'lerin üzerindeki UV birleşme bölgeleri... Kalın bir çizgi halinde görünürler.

2) HULL me up, HULL me down!

Biz CGPark'ta çalışırken yalnızca Control Vertex ve Isoparm'ları kullanıyorduk fakat HULL modunda, Nurbs ile harikalar yaratılabiliyormuş. Mutlaka deneyin.

3) Rotate Tool'u özelleştirmek

Duplicate Special özelliğini kullanacağımız objelerin Translate ve Rotate girdileri dondurulmamışsa (Freeze) ya da objenin bir Rotate History'si varsa, objenin pivotunu taşıdıktan sonra bir işlem yapmamız gerekiyor.


Bunun için yapmanız gereken objeniz seçiliyken Toolbox olarak adlandırılan kısımdaki üstten dördüncü ikona basmak ve Rotate Tool'un Rotate Modunu Local'den World'e geçirmek... Böylece eksen üzerindeki rotasyonlarınız objenin kendisine göre değil, sahnenin temel olduğu çevrenin merkezine göre şekillenir.

4) Face'lerin ortasında yer alan ve seçimi kolaylaştıran noktalar yok mu?

Maya 2009'da default olarak Face seçim özelliği "Whole Face" olarak geliyor. Bu yüzden face'lerin ortalarındaki noktaları göremiyoruz. Böyle olunca Wireframe modunda face seçmek işkence haline geliyor. Bunu düzeltmek için:

Window / Settings & Preferences / Preferences / Selection / Polygon Selection: Center yapın.

5) Daha önce kullanmadığım bir Tool vardı: Cut Faces.

Eğer, belirli bir modelin arkasında kalan ve fazlalık olan face'ler varsa bunları silmek için Edit Mesh menüsü altındaki Cut Faces aracını kullanabilirsiniz.

Aracı aktive etttikten sonra mouse'un sol tuşunu basılı tutarsanız, uzunca bir çubuk meydana çıkacak.

Mouse'un sol tuşuna basmayı bırakmadan, Poly modelinizi keseceğiniz bölümü ortalayıp, faceleri kesecek; daha sonra Face moduna geçip fazlalıkları seçip, sileceksiniz.

15 Şubat 2010 Pazartesi

Bir Hatıra: Mel Scripting ve Weta'dan Avatar Videoları

Tasarımcılar genellikle Mel Scripting veya herhangi bir başka kodlama dili ile uğraşmayı sevmiyor.

Çünkü onlarca satırdan oluşan Lucida Console pisliği, tertemiz bir otobanda giderken görüntüyü bozan mıcırlı şerit gibi görünüyor. Grafikler, 3 boyutlu şekiller, kaplamalar ve ışıklardan sonra kimse mıcırlarla uğraşmak istemez.

Aslında zevkli birşeymiş de... Sadece ben yeni keşfettim.

Bir kere tasarımcıya sağladığı en büyük fayda insana kendini gerçekten "birşey yapıyormuş" gibi hissettirmeyi başarabilmesi :) Böyle Matrix'i mıncıklıyormuşsun gibi oluyor, güzel oluyor.

Tabii Matrix falan dediğime bakmayın, aslında MEL'in yapısı gerçekten basitmiş. Benim gibi HTML ve CSS'ten başka birşey öğrenemeyen kod özürlü bir bünyeye bile kolay geldiğine göre, siz haydi haydi yaparsınız.

Amazon'dan Mark R. Wilkins ve Chris Kazmier'in yazdığı MEL Scripting for Maya Animators kitabını getirttim. Onu daha sonra ayrıca bir inceleyeceğim.

Şimdi benim için tarihi bir an; Digital-Tutors'un Basic MEL Tutorial'ı sayesinde ilk MEL'imi yazmış bulunuyorum:

1 // Bu benim ilk MEL Script denemem.
2 selecet - cl;
3 selecet glassProfileCurve
4 revolve -po 0 -ax 0 1 0;
İşte böyle. Bu kadar yani :) Önemli birşey yok.

Asıl önemli kısım şu; WETA Digital Avatar ile ilgili sahne arkası videolarını yayınladı.

Sitede "Features" başlığı altında yer alıyor.

Şuradan izleyin.

14 Şubat 2010 Pazar

Raygun With Digital Tutors (Stage I)



Maya en az bir kere çöküp kendinden bekleneni gerçekleştirdiği için Constrains, Dynamics ve Modelleme ile vücuda getirdiğim RayGun'ı yapmam -verdiğim aralarla birlikte- 5 saate maloldu.

Aralarda Bones'un 4. sezon finalini ve 5. sezonun ilk bölümünü izledim.

Bu Digital-Tutors'un ünlü tutoriallarından biri; bilmediğiniz şeyleri öğrenmek ve Türkçe çevirilerle mahvedilmiş tutoriallar ile saç baş yolmak istemiyorsanız birebir.




Bazı güzel şeyler:

Maya ile çalışırken, QWERTY toollarını kullandığınızda, bu araçları kontrol edebilmek için yararlandığınız ok şeklindeki cisme "Manipülatör" diyoruz. Bazen bu bir şekilde küçülüp, minicik birşey oluyor.

Bu durumda yapmanız gereken aslında basit; klavyenizin Numlock'ındaki + veya - tuşlarına basarak manipülatörü büyütmek / küçültmek.

Ama türkçe klavye kullanıyorsanız veya laptop'da çalışıyorsanız + ve - işe yaramayacak. Bu durumda manipülatörü büyütmek için:

Right Shift + 0 (=)

Küçültmek içinse:

- (Backspace'in yanındaki)

tuşlarına beraber basın.

Viewport'da çalışırken Perspective kamerasının üstündeki panelin yok olduğunu görüp geri getirmek için dellendiğinizde şu kombinasyonu hatırlayın:

Shift + M

(Veya Settings / Preferences / Preference ( In Panels yazan kutucuğu işaretleyin )

Maya 2008 ile çalışırken bazen modelinizin hangi yüzeyine baktığınızı gösteren küçük küp kaybolabiliyor; onun adının ne olduğunu ve nerden açılacağını merak ediyorsanız:

Heads Up Displays: ViewCube On / Off



13 Şubat 2010 Cumartesi

Nurbs Modelleme ve Maya ile Nurbs Modellemenin Temelleri (I)

Nurbs nedir?

Maya -eğer Unlimited versiyonunu kullanmıyorsanız- temelde 2 modelleme tekniği içerir; Nurbs ve Poligon modelleme. -Unlimited versiyonunda Subdivision modelleme de var-. Bizim konumuz şimdilik Nurbs.

Nurbs (Non-Uniform Rational Bezier Splines) uzaydaki üç boyutlu eğri tipindeki tabakalar olarak düşünülebilir. Bunların oluşturulmaları, bağlanmaları ve kesilmeleri ile ilgili belirli ve sınırlı kurallar mevcuttur fakat genelde son derece esnektirler. Nurbs'ün önemli bir avantajı bu eğrilerin Maya içinde kusursuz bir matematiksel yapı olarak kalmalarıdır. Render sonuçlarında görmek istediğiniz şeye bağlı olarak kolayca, modelinizin ayrıntılarını daha az ya da fazla şekilde hesaplattırabilirsiniz.

Poligon modellemede kavisli yüzeyler oluştururken genellikle tırtıklı (façetalı) ve düşük çözünürlüklü sonuçlar elde edilir. Bu problemi yalnızca poligon sayısını artırarak aşabilirsiniz. Oysa ki Nurbs modellemede kavisli yüzeyleri daha kolay ve daha pürüzsüz biçimde oluşturabilirsiniz; modelinizin çok fazla vertex (nokta) veya spline (eğri) ile ağırlaşması gerekmez.

Nurbs'e bulaşmadan önce bilmeniz gereken bazı belli başlı terimler var;

Node: Modelinizi oluşturmak için attığınız her adım, verdiğiniz her komut onun History'sini -geçmişini- oluşturur. Bu geçmişi oluşturan temel birimlere de node diyoruz. Siz çalışırken; Maya da perde arkasında ilgili node'ları oluşturur, bağlar, derler veya siler. O yüzden matematiksel hesapların birbirine girmemesi için, modelinizin temiz bir "geçmişe" sahip olması önemlidir.

Spline: Eğrilik ve kıvrılma şekli kontrol noktaları (Control Vertex) tarafından belirlenen ve Nurbs modellemenin temelini oluşturan eğrilerdir.

Yüzey Yönü: Bir Nurbs yüzeyinde daima, yüzeyin başını ve sonunu, önünü ve arkasını, aşağısını ve yukarısını belirlemekte kullandığımız, koordinatlarla tanımlanan UV'ler bulunur. UV'ler yüzeyi oluşturan eğrinin yönünü tayin eder. Eğer bu yön doğru değilse, modelde sorunlar meydana gelebilir.

Normal / Yüzey Normali: Bunun bir çevirisi yok; herkes bahsederken "Normaller" diyor. Diyelim bir küp modellediniz ve bu küpün yüzeyleri var. Bu yüzeye bakarken gördüğünüz "ön yüz" kadar, o yüzlerin arkasında kalan bir de "arka yüz" bulunur. Bunu iç-dış yüzey şeklinde özetleyebiliriz. Dış taraf, yüzey normalinin işaret ettiği taraftır. Maya'da seçmeniz halinde modelin üzerinde ince oklar görünür; böylece yüzey normallerinin yönünü görebilirsiniz.

Işığın yüzey normaline çarpıp doğru bir şekilde yansıması için, dış yüzey normallerinin düzgün olması gerekir. Eğer enteresan ışıklandırma oyunları yapmayacaksanız genellikle normallerle ilgili bir problem yaşamazsınız.

Maya'da Nurbs modelleme yaparken SIKLIKLA kullanılan kısa yollar:

F8 / F9): Object ya da Component moduna geçmenizi sağlar. Component modundayken modelinizin ayrıntılarına; kontrol noktaları (Control Vertex) eğrilerine (Isoparm), yüzeylerine (Surface) ulaşabilir, Object modundayken modeli bir bütün halinde hareket ettirebilir, döndürebilir ya da büyütüp-küçültebilirsiniz.

X: Eğer modelinizi taşırken X tuşuna basılı tutarsanız, Grid adı verilen ızgaranın üzerindeki karelere bağlı olarak hareket edersiniz. Bu, ölçülü modelleme yaparken işinize yarayacak bir özelliktir.

Modelleme tekniği olarak Nurbs seçilebilecek yerler nelerdir?

Her modelleme tekniğinin güçlü ve zayıf yanları var ve hangi iş için hangisinin daha iyi olduğuna karar vermek tecrübe gerektirir. Pürüzsüz şekilde devam eden yüzeylere sahip olan organik nesnelerde (hayvanlar, bitkiler, meyveler gibi) Nurbs kullanmak daha kolay modelleme yapmanıza yardımcı olabilir fakat; günümüzde çoğunlukla Poligon modellemenin tercih edildiğini hatırlatmak istiyorum. Teselletion denilenen bir işlemde, fazla eğri bulunduran bir modelin render süresini uuzatması sebebiyle prodüksiyonlarda da Nurbs pek tercih edilmiyor.

Eğer modelleme tekniğinizi uygun bir aşamada değiştirmek isterseniz; modeliniz seçili durumdayken Modify / Convert menüsünden Nurbs to Polygon veya Nurbs to Subdiv seçeneklerini kullanarak, modeilinizi Polygon'a veya Subdiv'e çevirebilirsiniz. Eğer modelinizin topolojisi doğruysa (üzerinde abuk subuk kırılmalar, yanlış kesimler, açık yüzeyler vs. yoksa) Maya modeli başarı ile dönüştürür. Yine de gereksiz matematiksel anlamsızlıklarla uğraşmak istemiyorsanız; işin başındayken hangi tekniği kullanacağınıza iyi karar vermenizi öneririm.

Nurbs yüzeyler arasında boşluklar oluştuğu için, tecrübesiz kullanıcılar için animasyonda sıkıntı yaratır. Üstelik artık tüm oyun motorları Polygon modelleri destekliyor. O açıdan eğer spesifik bir sebebiniz yoksa; oyunlar, animasyonlar ve katı modelleme için Polygon modellemeyi seçmenizi tavsiye ederim. Benim Nurbs çalışmamın sebebi tekniklerini öğrenme amaçlı; daha önce hiç karmaşık bir Nurbs modelleme yapmadığım için bununla uğraşıyorum.

Tabii doğru yaptığınız sürece Nurbs'ün avantajlarından yararlanıp modelinizi Subdiv veya Polygon'a çevirme şansınız da her zaman var.

3 Şubat 2010 Çarşamba

Texe Marrs - Illuminati ve Entrika Çemberi



Kitapyurdu'ndan sipariş ettiğim kitaplar; " Dan Brown - Lost Symbol, Texe Marrs - İlluminati ve 10 Adımda Flash ile Oyun Programla- dün sağsalim geldi. Zaten aksine imkan yoktu çünkü Kitapyurdu kargoya verirken kitapları platinyum kasanın içine koyup, üzerini dökme çelikle kaplamış. Açmak için 15 dk uğraştım. (Endo Power RuleZ)

Dün ve bugün, iş icabı yollarda sürünürken Texe Marrs'ın İlluminati kitabının 105 sayfasını okudum. İlluminati için milattan önce oluşturulmuş Geocities sitelerinde gözlerimi bozmamı engelleyecek hoş, enteresan bilgiler içerse de kitabı genel olarak "Kafa siken dinci zırvaları" kategorisinde değerlendirebiliriz.

Kitap baştan aşağı Hıristiyanlık propagandası ile dolu olduğu gibi, önsözü Türkiye'de yaşayan aklı malik Türklere hitaben Texaslı yazarın kendisi tarafından; bizzat yazılmış. Çevirisini yapan Ali Çimen ve Petek Demir'e gerçekten acıdım.

Texas Austin'in bağrından kopup gelmiş İsa Kuzusu Texe Marrs sanki T.C.'nin idari yapısını ve milli eğitim politikasını doğar doğmaz benimsemiş gibi aynen şu sözlerle seslenmiş bize;

  • Türkiye; İllüminati'nin Dünya İmparatorluğu'na giden yolda bir anahtarmış.
  • Miras aldığı tarih; yüzyıllar boyunca global gelişmeleri etkilemiş, nüfusu ise genç, eğitimli erkek ve kadınlardan oluşan bir ülkeymiş.
  • Osmanlı İmparatorluğu, sanatsal, bilimsel ve kültürel başarılarıyla ve tabii ki askeri gücüyle halen batılı güçlerin zihnindeki yerini muhafaza etmekteymiş.
  • Mustafa Kemal Atatürk ismi hayranlık dolu bir ses tonu ile telaffuz edilmekteymiş.
  • Türkiye ve Ankara Dünya meselelerinde sesine kulak verilen önemli bir güç olacakmış. 
  • Türkiye coğrafi konumu gereği çok önemli bir ülkeymiş; merkezi Kudüs olan Yeni Dünya İmparatorluğu'nun oluşması Türkiye'nin ele geçirilmesine bağlıymış.

Nedense bu derece önemli Türkiye ve Türkiye'nin çoğunluğu İslam dinine mensup nüfusu, kitabın geri kalanında -gerçi henüz hepsini okumadım ama- hiç dikkate alınmıyor. İlluminati ile savaşta yazarın bize öğütlediği şey şu;

Yalnızca gerçek Hıristiyanlar, Kitab-ı Mukaddes'te belirtildiği üzere yenilmeye mahkum edilmiş 10 kralın zulmünden kurtulabilecek. O yüzden herkes ya hemen doğru yolu bulup Hıristiyan olmalı ya da doğru yolu bulmuş bir Hıristiyan olarak Yahudileri uyarmalı: "Sevgili kardeşlerimiz İsrailli güzel insanlar; doğru yol Hıristiyanlık!"

Aslında kitabı fazla ciddiye alıp da kederlenmeye gerek yok; Texe Marrs'ı "Adnan Hoca Texas'ta doğsaydı ne olurdu?" sorusunun cevabı olarak görüyorum.

Öyle bir adam ki, kurduğu cümle ile eşanlamlı veya sesteş kelime içeren tüm İncil ayetlerini kitabın sağına soluna serpiştirmiş ve bununla yetinmeyerek altlarına Texe Marrs'tan gelen muazzam özdeyişler eklemiş. Örnek;

Dördüncü canavar, diğer tüm krallıklardan farklı olarak dünya üzerindeki dördüncü krallık olacak, tüm dünyayı silip süpürecek, onu ezip geçecek ve paramparça edecek. Bu krallığın on boynuzu, doğacak olan on kraldır...
Daniel 7:23-24
Bu onlu, İlluminati'nin "Bilge Adamları" inanılmaz derecede zengirdirler. Ama yine de daha fazlasını isterler... ve daha fazlasını.
Texe Marrs

Buradan ne anlıyoruz?

1-) Texe Marrs Texaslı bir Amerikalıdır.
2-) Pepsi İlluminati'dir.

Kitabın okuduğum bölümlerinden birkaç ilginç söylemi aktararak diğer konuya geçiyorum, bundan sonrası için takdir sizin...

Kitabın ilk bölümünde Daniel'in kitabına ve demin aktardığım "kehanetine" atıfta bulunularak İlluminati'nin iç çemberinin -yani Dünya'yı yöneten grup- 10 kişi olduğundan bahsediliyor. Hatta bu 10 kişi için şöyle bir liste çıkarılmış;

ABD (2 Üye) Rockefeller Ailesi, Vanderbilt Ailesi
Kanada (Bir Üye) - Bronfman Hanedanlığı,
Fransa (Üç Üye)  Rotschild Hanedanlığı, Juan Carlos, ?
Avusturya (Bir Üye) Hbasburg Hanedanlığı,
İngiltere (Bir Üye) - Lord Peter Caarrington
İspanya (Bir Üye) Astor Hanedanlığı
Güney Afrika (Bir Üye) Larry Oppenheimer

Marrs'a göre şu şirketler Illuminati'nin kontrolünde;

Xerox, General Electrics, General Motors, AT&T, IBM, Pepsico, Fiat, Siemens, NBC TV, CBS TV, ABC TV, PBS TV, American Express, Time-Warner, Boeing Aircraft, Levi Staruss (ve sağmadığım 30 küsür şirket daha...)

Çevrecilik İlluminati'nin İcadı

Bakın Texas'lı ineksever kovboy ne demiş;

"Doğrusunu isterseniz çevreci hareket İlluminati iç çemberi  tarafından kurulmuş ve örgütlenmiştir."
"Birleşmiş Milletler Çevre Programı Başkanı Maurice Strong, İlluminati'nin Dünya Koruma Bankası'nın kurulmasına yardımcı oldu."

Amerika Elden Gidiyor!

Kitabı okurken bir an gözlerime inanamadım; tüm bunları bir Amerikalı mı yazıyordu?

"Tüm medyanın neden bu kadar ateşli anti-Amerikan, pro-Marxist ve vatan haini olduğunu öğrenmek ister misiniz?"

US News & World Report, Time, Vanity Fair, Atlantic Monthly, The New Yorker gibi çok satan dergiler Illuminati'nin kontrolündeymiş.

BCS, NBC, ABC, CNN ve PBS Illuminati'nin kanallarıymış. Bush amigasou Fox'un neden kitabın hiçbir yerinde kendine yer bulamadığını merak ettim.

Nasıl ki eğer tarihi kişiliklerin, savunduğumuz düşünceyi destekleyen örnek bir sözü varsa, bu evrensel doğrunun bir kanıtıymış gibi hemen alıntılanıp düşünceyi doğrulamak için kaynak gösterilir; Marrs'ta bu taktiğe başvurmuş:

Illuminati'nin alçak ve tehlikeli planı ile öğretisinden haberim var. İlluminati öğretileri ile Jakobenlik ilkelerinin ABD'de yayılmadığına inanıyorum. Bunun gerçekleşmemiş olması hiç kimseyi benim kadar mutlu edemez.

George Washington
Illuminati'nin Nihai Hedefi

İlluminati Büyük Yaratıcı'ya karşı gizli ve iğrenç bir sözleşme imzalamış;

"Bunlar haysiyet yoksunu adamlar. Dünya vatandaşları. Sadakatleri, gizli efendilerine -şeytanı kastediyor- verdikleri söz. Bu yüzden yurtseverlik sembollerini gizliden gizliye küçümserler ve sadece amaçlarına ulaşmak için gerekli olduğunda bu sembollerin ardına saklanırlar. Sözleşmeye göre vaadedilen gün geldiğinde tüm devletler yıkılmış, tüm dinler yok olmuş ve merkezi Kudüs'te olan Yeni Dünya İmparatorluğu kurulmuş olacak. Bu aşağılık adamların asıl hedefi, evrenin tahtında oturan benzersiz, muhteşem varlığı: İsa Hazretlerini, rablerin Rabbini ve Kralların Kralını devirmek. Yalnışa düşmeyin. Bu Cennet'in en yüksek makamını yenmek, Tanrı'nın elleriyle yarattığı gelmiş geçmiş en kötü yaratığı, inançlarından dönerek Cennet'ten kovulan Şeytan'ı zümrüt tahta oturtmak için girişilmiş, başarısızlığa mahkum, muazzam ve destansı bir ruhani isyan, tiksindirici, pis ve tamamıyla iğrenç bir girişim."

Ulan Texe Marrs, ne içtiysen aynısından ben de istiyorum. Adnan Hoca Vol II resmen :)

Madem Tanrı elleriyle yarattı bu şeytanı, neden başarısızlığa mahkum bir planın önceden yazılmış Scriptment'ını sahne sahne oynayarak dünyadaki milyonlarca insanın bu iğrenç girişim yüzünden acı çekmesine, sefalet çekmesine, ölmesine izin veriyor?

Dünyanın finansal ve sosyal açıdan en zengin 10 ailesi Şeytan'ın taşeronluğunu yapmak için mi Lady Gaga'nın kliplerine Illuminati sembolleri sokuşturup, Dolar'ın üzerine "Herşeyi Gören Gözü" basıyorlar? Bunun senin gibi "Kuzuları" daha ilk turda elemek için yazıldığı gün gibi aşikar olan bir senaryo olduğunu nasıl göremiyorsun, hayret verici :)

Texe'ye göre İç Çemberin asıl efendisi Lucifer ve ruhani bir hiyerarşi oluşturan iblis ruhları. Buna karşı koyabilecek tek gerçek güç ise Hıristiyanlık inancı ve Hıristiyanlığın Kutsal Kitabında bahsedilen altın ahlak kuralları... Bunun dışında kalan herşey; Yahudilik, İslam, New Age, Uzakdoğu Dinleri, Spiritualizm, Çevrecilik, Ateizm, Dezim, Gnostizm, Komünizm, Marxsizm bla bla bla... Hepsi İlluminati'nin icadı ya da oyuncağı:

"İlluminati'yi birbirine bağlayan kandır. Elbette kırmızı kan rengidir. Aynı zamanda Babil fahişelerinin elbiselerindeki tercihi ve komünizmi sembolize etmek için seçilen renk."

Siz Kitabımı Alın ve Pompalı Tükeflerinizi Hazırlayın... Ama İçiniz Rahat Olsun: Tanrı Herşeyi Düşündü.

Marrs'a göre eğer Hıristiyan isek korkmamıza gerek yok. İlluminati'nin planı kusurlu ve işlemesi imkansız bir plan:

"İlluminati'nin sahte gururu ve İsa karşıtı eylemleri, onları düşürecek, güçleri ortadan kalkacak ve efsanevi servetleri zayi olacak. Dünyanın efendileri düşecek ve düştükleri küller arasından bir daha asla kalkamayacaklar."

Peki madem böyle bir savaş var, Tanrı kendi yarattığı Şeytan ile olan savaşında biz kullarını arada harcamıyor mu?

Marrs'ın cevabı muazzam:

"İlluminati'nin yaptığı iğrenç ve korkunç işleri Tanrı'nın belirlediği takdire bağlıyorum. İsa'ya ihanet eden Yahuda gibi, onların kaderi de önceden tayin edilmiş olabilir. Tanrı'nın sözlerini şuradan okuyoruz:
'Bu suçu işlemesi önceden takdir edilmiş, şuursuzluk denizinde yüzen bazı adamlar aranıza sokuldular. Tanrı tanımaz kişiler, Tanrımızın inayetini soysuzlukla değiştirenler ve tek egemen Rab'bi, Rabbimiz İsa Mesih'i reddedenlerdir bunlar." 

Yani Marrs'a göre Tanrı İlluminati'yi zaten İlluminati olması için yaratmış fakat biz yine de onlarla savaşmalıyız. Savaşırken de Hıristiyanlık Enstitüsü John Calvin'in yöntemini benimseyelim:

"Aslında biz onlara itaat etmek yerine, mutlaka karşı koymalıyız. Conspuere in ipsorum capita!""

"So say we all" demek gibi birşey sanıyorsunuz değil mi? Hayır. İlluminati ile savaşırken verilen kutsal vaazın son sözü şu demek: "KAFALARINA TÜKÜRELİM." Awwww, cute :)

Bombalar bitmiyor.

Texe Marrs tam bir yalaka ve misyoner:

"İsrail'i ve halkını seven Hıristiyanlar ve tüm kalpleriyle Yahudi insanların Mesih Hz. İsa'yı tanımalarını ve kabul etmelerini arzu edenler, İsrail'i ve Yahudi'leri önlerinde bekleyen korkunç tehlike karşısında uyarmalı. Eğer İsrail'in en yakın dostu olan Hıristiyanlar bunu yapmazsa, kim yapacak?"

Biraz önce Hz. İsa'yı tanımaları ve kabul etmelerini önerdiği Yahudiler için 5 sayfa sonra şunu söylüyor:

"Eğer bu adamların planları gerçekleşirse İsrail ve Yahudiler de bundan çok çekecekler. Dünyadaki büyük dinler, insanı hayrete düşüren iğrençlikte şeytani bir din oluşturmak için okült mehzeplerle birleşerek bir sentez haline geldiğinde, Ortodoks Yahudiliği de sona ermiş olacak."

Yani Ortodoks Yahudileri düşünüyor Texe Marrs, yoksa ona göre hava hoş.

Yalnız kafamı kurcalayan bir soru var; Madem İncil'de belirtilen "kehanetler" İncil'in karizmasını korumak açısından zaten gerçekleşecek, o zaman 10 kralla savaşmanın anlamı ne? Sen ne yaparsan yap 10 kral bu hükümdarlığı kuracak ve Tanrı rahata erişip "İşte şimdi yaktım çıranızı!" diyerek bu adamları yerle bir edecek. Hem bunu söyleyip, hem de "Bir şeyler yapmalıyız, yoksa boku yiyeceğiz!" moduna girmek de tam olarak kutsal kararsızlığa giriyor; bir öyle, bir böyle. Bir yerde bağışlayıcı, bir yerde gazabından korkulan, bir yerde mütevazi bir kul ve elçi, bir yanda yüzü suyu hürmetine kainat yaratılan... Ben anlamıyorum arkadaşım sizi, gerçekten anlamıyorum :)

Texe Marrs da anlamamış olacak ki bakın ne yazmış:

"Değişmeyen bir durum da, tatsız ve garip olmasına karşın, okült öğreti ile bu felsefenin İncil kehanetine paralel olması."

Bakın burası çok önemli, zira Melih Gökçek'in siyasi manevralarına feci halde benziyor:

"Böyle olmak zorunda çünkü şeytan görevini bu şekilde yerine getirecek ve Tanrı'nın büyük kurtarma planı tamamlanmış olacak."

Yani Tanrı ilk önce kurtulmamız gereken bir Şeytan yaratıp, sonra Şeytan'dan kurtulmamız için Şeytan'ı görevlendirmiş.

Yemin ediyorum Woody Allen filminde bile olmaz böyle birşey.

"İblisin 666 sayıısı ile tanımlanmasının, İlluminati'nin semboller, simgeler ve işaretler kullanmasının da sebebi bu."

Valla arada nasıl bir bağlantı kurmuş, orası tamamen kayıp.

"Şeytan kendi numaralandırma sistemini icat edemez, ayrıca yaptığı iş için semboller kullanmaktan da kaçınmaz."

Ne diyorsun arkadaşım? Çeviride falan mı bir yamukluk oldu acaba? Koskoca dünyayı yöneten şeytan bir ondalık sistem yapamamış mı kendine? Ya da belki hazırcı olduğunu ima ediyor; "Siz icat edin, ben kullanırım."

"Kitab-ı Mukaddes'te yazıldığı gibi Şeytan'ın yapacağı işler Tanrı'nın Planı ile sınırlandırılmıştır."

O zaman Illuminati'den bir basın sözcüsü çıkıp "Herşeyden Tanrı sorumlu! Boşu boşuna Şeytan'a bok atmayın." derse ne diyeceğiz? Kaç para verdim lan ben bu kitaba?

Diğer şeyler:

Neyse ki okuma listemdeki bir sonraki kitap, çok daha aklı başında bir eser:

Malik İlyas Tanrıbağı ve Hermetik Bilge Pitagoras - Tanrıbilim ve Yeniden Doğuş Felsefesi

Cumartesi günü Barış Manço ve Müziği hakkında güzel bir yazı yayınlayacağım. Daha sonra sırası ile bir Battlestar Galactica ve Caprica yazısı geliyor.

Lost'un yeni bölümü indi, değerlendirmesini Pazar'a bırakırım.

1 Şubat 2010 Pazartesi

Render Fail





Maya sahneyi render etmemekte direniyor. 1 günde 15sn'lik götü boklu animasyonu - ki bir de 800x600 çözünürlükte- Production - Motion Blur ayarı ile adam gibi render edemedi. 360 Frame'lik bir şar döngüsü, 181.ci seviyede kırıldı sayın seyirciler.

Bir de botumuzun üzerine üşenip de adam gibi texture koymadığımız için, hazır shader'ımız kımıl kımıl olup patlamış. Olsun, sağlık olsun. Önemli olan bot değildi zaten.

Fakat ne öğrendik? El emeği-göz nuru ile bit bit işlediğimiz Ocean Shader'ımız güzel bir GI ile birlikte şahane sonuçlar verebilir. Biraz daha saydamlık verip, hafif dalgalar eklemek gerekiyor.

Ayrıca Graph Editor ve Dope Sheet açmadan, Motion Path animasyonu yapmak harammış :)

İyi ki ortamı şenlendirmek için çalı çırpı koymamışım; herhalde 50 frame anca giderdi.

Önümüzdeki konu yıllarca itinayla kaçındığımız NURBS olacak... Bakalım.

Not: Bugün rahmetli Barış Manço'nun ölümyıldönümü... The Sci-fi Chronicles'taki gelecek yazıyı O'na ve müziğine ayırdım. Daha sonra söz verdiğim üzere -NİHAYET- Battlestar Galactica yazısı gelecek. (Haftasonunu bulur...)